Angelina Maccarone`ye Açık Mektup
Angelina Maccarone`ye Açık Mektup:
Yüzyillardan beri Alevilere karsi yapilmis iftiralardan ,karalamalardan biri de Alman devlet televizyonu tarafindan Tatort adli dizinin 23.12.2007 tarihindeki Wem Ehre Gebührt (Namusuma Layık Olmak) bölümünde yapildi.
Hem de Hristiyanlarin dini bayramlarindan Noel Gününde,
Hem de 23-25 Aralik 1978 de yüzün üzerinde Alevinin katledildigi binden fazlasinin yaralandigi,topraklarindan göc etmek zorunda birakildigi Maras Katliaminin yildönümde.
Angelina Maccarone tarafindan yazilan senorya da bir "Alevi kizi" babasi tarafindan tecavüze ugruyor ve gidip Sunni enistesine siginiyor,gercegin yolunu kesfedip kapaniyor ve inancini degistiriyor.
Bir nevi „Mum Söndü“ iftirasinin Almanca versiyonu.
A.Maccarone nin Italyan kökenli olmasindan dolayi Italyancayi da ekleyebiliriz buna.
Italyan göcmen bir ailenin kizi olan Angelina Maccaronenin yazdigi senoryolar incelenirse tuhaf iliskiler üzerine kuruludur cogu.
Sansasyon üzerinden prim yapma telasida denilebilir.
Lezbiyenler,homoseksüeller,carpik iliskiler.
Psikolojinin ilgi alanina girdigi icin kendisinin ruh hali ve durumunu aciklayamam , bu benim isim degil ama iyi bir cocukluk dönemi gecirmemis görüntüsü ciziyor.
Bu tip calismalara yogunlasmasi bastirdigi duygularin,bilincaltinin,fantazilerinin disa vurumu olarak incelenmeye deger olmali.Ben kendisine bunu öneriyorum:Psikolojik durumu ile ilgili uzmanindan detayli arastirma yaptirmalidir.
Baska türlü; A.Maccaronenin artik kendisini neredeyse uzmanliga vardirdigi ve bunu da sanat adina yaptigi entest ve carpik iliskileri kendi psikolojisinden,kafasinda gecen düsüncelerden bagimsiz ele alinamaz.
Kendisi bu tür fantazilere sahip olabilir,beyninde bunlari canlandirip sinemaya aktarabilir hatta bunlari kendisi denemeye de calisabilir de ama bunu üyesi olmadigi,tanimadigi,yabancisi oldugu bir inanca mal etmesini nasil aciklayabilir?
Biri yada birileri –hele buradaki gibi inancsa- hakkinda gerekli ön calisma yapilmadan, o grubun,toplumun görüslerine basvurmadan yazdigin,ürettigin seyin nasil bir degeri olabilir ki?
Almanya da bulunan Alevi kurumlarina , ileri gelenlerine senaryonu götürüp paylasmayi,konusu üzerinde bilgi almayi deneyip bu yanlisligin önüne gecilemezmiydi?
Bugün hemen hemen bütün Alman sehir ve kasabalarinda Alevi örgütlenmeleri,kurumlari mevcuttur oysa...
Telepolis´te yazan Burkard Schröder in söyledigi bir cümle vardir ki düsündürücü ve dikkate alinmasi gerekir.
Schröder „Rolleri degistirdiginizi , ayni seyin tersini oldugunu düsünün bir an .Sunni kiz ve Alevi eniste.Buradaki Islam toplulugundan Türkiyedeki medyaya kadar herkes kollettif cigliklar atardi.
Tatort un Angelika Maccaronesi ne yazik ki en kolay yolu aradi:Kim en zayif Lobiye sahipse bu olay onlarin üzerine yikilmali“.
Maccarone nin „tabuları yıkmak istediği ve Alevi toplumunun anlayışına güvendiği“ aciklamalari yukaridaki tezin hakliligini ve bunun bilincli olarak yapildigini gösteriyor.
A.Maccarone ;
Aleviligin ne anlama geldigini,hangi degerleri sahiplendigini,icerdigini,
„Eline,beline,diline sahip ol“,
„incinsen de incitme“ ilkelerini,
insani merkezi kabül eden „Enel-Hak“ düsüncesini,
hümanizmi ve demokrasiyi ne derece özümsemis bir toplum oldugumuzu,
kadinlara ne derece deger verildigini ve baskalarindan sadece bu özellikleriyle nasil ayristigimizi,
Pir Sultani,Nesimiyi,Taptuk Emreyi,
Ayin-i Cemi,Semahlarimizi,deyislerimizi,
ne derece aydınlanmış ve modern bir toplum olduklarıni,
bunlarin yanisira;
kendisinden olmayana yasama sansi tanimayan ve Seyhülislamlari araciligiyla yazdirdigi fetvalarla Alevileri kilictan geciren Osmanliyi,
Kocgiriyi,dersimi,Corumu,Marasi,Sivasi,Gaziyi iyi incelemelidir.
Sinema gibi sanatin bir dalinda basarili olmak icin bunlarin incelenmesi ve ögrenilmesi enzemdir.
Angelina Maccaronenin Alevilere bir özür borcu olmustur.Yüzyillardan beri Alevilere atilmis bu iftiralara canak tuttugu ve bunu da sanat adina yaptigi icin...
Son söz;
Aleviler ve Almanyadaki diger azinliklar Maccaronenin sicrama tahtasi degildir.
28.12.2007
Yüzyillardan beri Alevilere karsi yapilmis iftiralardan ,karalamalardan biri de Alman devlet televizyonu tarafindan Tatort adli dizinin 23.12.2007 tarihindeki Wem Ehre Gebührt (Namusuma Layık Olmak) bölümünde yapildi.
Hem de Hristiyanlarin dini bayramlarindan Noel Gününde,
Hem de 23-25 Aralik 1978 de yüzün üzerinde Alevinin katledildigi binden fazlasinin yaralandigi,topraklarindan göc etmek zorunda birakildigi Maras Katliaminin yildönümde.
Angelina Maccarone tarafindan yazilan senorya da bir "Alevi kizi" babasi tarafindan tecavüze ugruyor ve gidip Sunni enistesine siginiyor,gercegin yolunu kesfedip kapaniyor ve inancini degistiriyor.
Bir nevi „Mum Söndü“ iftirasinin Almanca versiyonu.
A.Maccarone nin Italyan kökenli olmasindan dolayi Italyancayi da ekleyebiliriz buna.
Italyan göcmen bir ailenin kizi olan Angelina Maccaronenin yazdigi senoryolar incelenirse tuhaf iliskiler üzerine kuruludur cogu.
Sansasyon üzerinden prim yapma telasida denilebilir.
Lezbiyenler,homoseksüeller,carpik iliskiler.
Psikolojinin ilgi alanina girdigi icin kendisinin ruh hali ve durumunu aciklayamam , bu benim isim degil ama iyi bir cocukluk dönemi gecirmemis görüntüsü ciziyor.
Bu tip calismalara yogunlasmasi bastirdigi duygularin,bilincaltinin,fantazilerinin disa vurumu olarak incelenmeye deger olmali.Ben kendisine bunu öneriyorum:Psikolojik durumu ile ilgili uzmanindan detayli arastirma yaptirmalidir.
Baska türlü; A.Maccaronenin artik kendisini neredeyse uzmanliga vardirdigi ve bunu da sanat adina yaptigi entest ve carpik iliskileri kendi psikolojisinden,kafasinda gecen düsüncelerden bagimsiz ele alinamaz.
Kendisi bu tür fantazilere sahip olabilir,beyninde bunlari canlandirip sinemaya aktarabilir hatta bunlari kendisi denemeye de calisabilir de ama bunu üyesi olmadigi,tanimadigi,yabancisi oldugu bir inanca mal etmesini nasil aciklayabilir?
Biri yada birileri –hele buradaki gibi inancsa- hakkinda gerekli ön calisma yapilmadan, o grubun,toplumun görüslerine basvurmadan yazdigin,ürettigin seyin nasil bir degeri olabilir ki?
Almanya da bulunan Alevi kurumlarina , ileri gelenlerine senaryonu götürüp paylasmayi,konusu üzerinde bilgi almayi deneyip bu yanlisligin önüne gecilemezmiydi?
Bugün hemen hemen bütün Alman sehir ve kasabalarinda Alevi örgütlenmeleri,kurumlari mevcuttur oysa...
Telepolis´te yazan Burkard Schröder in söyledigi bir cümle vardir ki düsündürücü ve dikkate alinmasi gerekir.
Schröder „Rolleri degistirdiginizi , ayni seyin tersini oldugunu düsünün bir an .Sunni kiz ve Alevi eniste.Buradaki Islam toplulugundan Türkiyedeki medyaya kadar herkes kollettif cigliklar atardi.
Tatort un Angelika Maccaronesi ne yazik ki en kolay yolu aradi:Kim en zayif Lobiye sahipse bu olay onlarin üzerine yikilmali“.
Maccarone nin „tabuları yıkmak istediği ve Alevi toplumunun anlayışına güvendiği“ aciklamalari yukaridaki tezin hakliligini ve bunun bilincli olarak yapildigini gösteriyor.
A.Maccarone ;
Aleviligin ne anlama geldigini,hangi degerleri sahiplendigini,icerdigini,
„Eline,beline,diline sahip ol“,
„incinsen de incitme“ ilkelerini,
insani merkezi kabül eden „Enel-Hak“ düsüncesini,
hümanizmi ve demokrasiyi ne derece özümsemis bir toplum oldugumuzu,
kadinlara ne derece deger verildigini ve baskalarindan sadece bu özellikleriyle nasil ayristigimizi,
Pir Sultani,Nesimiyi,Taptuk Emreyi,
Ayin-i Cemi,Semahlarimizi,deyislerimizi,
ne derece aydınlanmış ve modern bir toplum olduklarıni,
bunlarin yanisira;
kendisinden olmayana yasama sansi tanimayan ve Seyhülislamlari araciligiyla yazdirdigi fetvalarla Alevileri kilictan geciren Osmanliyi,
Kocgiriyi,dersimi,Corumu,Marasi,Sivasi,Gaziyi iyi incelemelidir.
Sinema gibi sanatin bir dalinda basarili olmak icin bunlarin incelenmesi ve ögrenilmesi enzemdir.
Angelina Maccaronenin Alevilere bir özür borcu olmustur.Yüzyillardan beri Alevilere atilmis bu iftiralara canak tuttugu ve bunu da sanat adina yaptigi icin...
Son söz;
Aleviler ve Almanyadaki diger azinliklar Maccaronenin sicrama tahtasi degildir.
28.12.2007